" Hz. Muhammed (asm) "
1 yorum
Ashabın (ra) Peygamberimiz’e (asm) olan muhabbetleri
“Sizden hiç biriniz beni canından da daha çok sevmedikçe (kamil manada) iman etmiş sayılmaz...”
Cevap:
Ashab-ı Güzin (ra) Resulullah’ı (asm) canlarından çok severdi
İbn-i Ömer’den (ra) naklediliyor:
“Bir gün Resulullah’a (asm):
“Sen bana, canım hariç, her şeyden daha sevimlisin.” dediğimde Resulullah (asm) buyurdu ki:
“Sizden hiç biriniz beni canından da daha çok sevmedikçe (kamil manada) iman etmiş sayılmaz.” Bunun üzerine Resulullah’a (asm):
“Sana Kuran’ı gönderene yemin olsun ki, seni canından bile daha çok seviyorum.” dedim. Resulullah da:
“Şimdi oldu Ey Ömer” buyurdu. (İmam Ahmed)
Sahabelerden biri Hz. Peygamber’den (asm) Kıyametin ne zaman kopacağını sordu. Hz. Peygamber (asm):
“Sen kıyamet için ne hazırlık yaptın?” deyince:
“Hiçbir şey hazırlamadım. Ancak Allah’ı ve Peygamberini severim.” dedi. Hz. Peygamber (asm):
“Sen sevdiğinle beraber olacaksın.” buyurdu. Biz Resulullah’ın (asm) bu sözüne sevindiğimiz kadar hiç bir şeye sevinmemiştik. (Buhari)
Ashab-ı Güzin (ra) Resulullah’ı (asm) her haliyle taklid ederdi
Abdullah Bin Ömer (ra) hakkında yapılan:
“İbn Ömer (ra) Resulullah’ın (asm) emirlerine öyle yapışmış, fiillerine o kadar bağlı kalmış, izinden ayrılmamaya o kadar itina göstermiştir ki, sanki aklını oynatmış olabileceğinden endişe edilirdi.” (Mecmau’z-Zevaid) sözü her hususta Hz. Peygamber’e uyma arzusunun bir ifadesidir. Hz. Peygamber’in (asm) kayınbiraderi olması sebebiyle, aile mahremiyetine ait pek çok şeyi O’ndan görme ve başkalarına anlatma fırsatını elde eden İbn Ömer (ra), hadisleri duyduğu lafızlarla rivayet etmeye son derece riayet eder, benzer kelimelerle bile değiştirilmesine asla izin vermezdi. Hz. Peygamber’in (asm) hayat tarzına harfi harfine uyma ve onun emir ve tavsiyelerini aynen yerine getirme hususunda, ashab içinde önemli bir yeri vardı (İbn Hacer, el-İsabe). Yine İbn Ömer’in (ra) Hz. Peygamber’in (asm) yolculuk esnasında dinlendiği, istirahat ettiği yerlerde de aynı şekilde hareket ettiği rivayet edilir. (Müsned)
Numune olarak verdiğimiz İbn Ömer (ra)’ın bu davranışı pek çok sahabede görülmektedir. Mesela, Seleme Bin Ekva (ra), Resulullah’ın vefatından sonra, Mescidi Nebevi’de sürekli bir direğin yanında namaz kılarmış. Niçin başka yerde namaz kılmadığını soranlara, ben de Resulullah’ın bu direğin yanında namaz kılmayı tercih ettiğini gördüm, diye cevap vermiştir. (Buhari, İbn Sa’d)
Hz. Peygamber (asm)’ın altın yüzük taktığını gören sahabiler önce altın yüzük takmışlar, sonra O’nun altın yüzüğü çıkarıp yerine gümüş yüzük taktığını görünce aynen tabi olmuşlar. (Buhari)
Sarığını iki omzunun arasına kadar uzattığını gören İbn Ömer’in (ra) aynı şekilde yapması (Tirmizi, Libas,), kabağı sevmeyen Enes Bin Malik’in (ra), Hz. Peygamber’in (asm) iştahla yediğini gördükten sonra, sevmeye başlaması, (Buhari)
Keler etinin yenebileceğini iznine rağmen, Resulullah (asm) yemediği için Meymune’nin (ra) yememesi, (Müslim, Müsned)
Sarımsaklı yemeği yemediği için Peygamberimiz başkalarına müsaade ettiği halde, Ebu Eyyüb’un (ra), senin hoşlanmadığın şeyden ben de hoşlanmıyorum, diyerek terk etmesi, (Müslim, Buhari)
Hz. Peygamber’in uyuma tarzını örnek almaları, (Ebu Davud) gibi rivayetleri, Asbah-ı Kiram’ın (ra) Hz. Peygamber’in (asm) her hal ve tavrına benzemek, onun gibi yaşamak arzusunun neticesidir.
Hz. Ömer Bin Hattab (ra) Hacer’ül Esved’e bakıp şöyle buyurmuştur:
“Ey taş sen ne zararı, ne de faydası olmayan bir taşsın. Eğer Resulullah’ın (asm) seni öptüğünü görmeseydim, ben de seni öpmezdim.” (Buhari, Müslim)
Hz. Abdullah Bin Ömer (ra) şöyle buyurmuştur:
Abdullah Bin Ömer (ra) devesiyle giderken devesini yoldan çıkarıp bir yerin etrafına dolaştırdıktan sonra tekrar yola soktu. Yanındakiler bunun sebebini sorunca şu cevabı verdi:
“Neden olduğunu ben de bilmiyorum. Ancak Resulullah’ın (asm) böyle yaptığını gördüm. Ben de öyle yaptım.” (İmam Ahmed)
Ashab-ı Güzin (ra) Resulullah’ın (asm) sünnet-i seniyyesine azami riayet ederdi
İbn Mesut’tan (ra) dedi ki:
“Bir kimse sünnete yapışmak istiyorsa, ölenlerin sünnetine yapışsın. Çünkü dirinin fitnesinden emin olunmaz. Onlar Allah Resulü Muhammed'in (asm) Ashabıdır (ra). Onlar bu ümmetin en iyileridir; kalp cihetinden en iyileri, ilim bakımından da en derinleridir. Zorlama bakımından en az zorlaması olanlardır. Allah (cc) onları Peygamber'in (asm) sohbeti ve dininin ikamesi için seçmiştir. Onların üstünlüğünü iyi takdir edin, izlerinden gidin! Ahlak anlayışlarından elinizden geldiğince bir şeyler alın. Çünkü onlar dosdoğru bir hidayet üzereydiler." (Rezin)
Ashab-ı Güzin (ra) Resulullah’ın (asm) emirlerine titizlikle yerine getirirdi
Ashab (ra), Efendimiz (asm) kendilerine bir hususta emir verdiğinde onu güçlerinin yettiği ölçüde, en iyi bir şekilde yerine getirmeye çalışırlardı.
Hz. Musap Bin Umeyr’in (ra) biraderi Ebu Aziz (ra) anlatıyor:
“Bedir savaşında ben de esir alınmış, Ensardan (ra) bir gruba teslim edilmiştim Allah Resulü (asm):
“Esirlere iyi davranın” buyurmuştu. Onun bu emrini yerine getirmek için yanlarında bulunduğum cemaat sabah akşam kendileri hurma ile yetinir, bana ekmek verirlerdi.” (Taberani)
Ashab-ı Güzin (ra) Resulullah’ı (asm) kendi nefislerine tercih ederdi
Zeyd Bin Desise (ra) ve Hubeyb Bin Adiy (ra) müşrikler tarafından öldürülürken kendilerine:
“Şimdi ister miydiniz ki, Muhammed (asm) sizin yerinizde olsaydı da, siz evinizde ailenizin yanında olsaydınız?” dediklerinde, onlar da:
“Hayır! Allah’a yemin ederiz ki, değil Muhammed’in (asm) şu an bizim yerimizde olmasını, ayağına bir diken bile batmasını istemeyiz.” dediler.
Ashab-ı Güzin (ra) Resulullah’ı (asm) kendi ailelerine dahi tercih ederdi
Talha Bin Bera (ra), Hz. Peygamber’e (asm) rastladığı zaman, elini ve ayaklarını öperdi. Bir gün Hz. Peygamber’e (asm):
“Ey Allah’ın Resulü! Bana istediğin emri ver. Hiçbir emirde sana isyan etmeyeceğim!” dedi. Hz. Talha (ra) çok genç olduğu için, onun sözleri Hz Peygamber’in (asm) çok hoşuna gitti. Ona:
“O halde git, babanı öldür.” dedi. O, koşa koşa gitmeye başlayınca Hz. Peygamber (asm) onu çağırdı. O dönüp geldi. Peygamber (asm) de:
“Ben Peygamber olarak akrabalık bağlarını kesmek için gönderilmedim.” buyurdu. (Taberani)
Ensardan bir kadının babası, kardeşleri ve kocası Hz. Peygamber’le birlikte Uhut’ta şehit düşmüşlerdi. Bu kadın gelip:
“Bana Resulullah’dan (asm) haber verin.” dedi. Oradaki Müslümanlar:
“Allah’a hamdolsun, o tam senin istediğin gibi iyidir.” dediler. Bunun üzerine kadın: “O’nu bana gösterin!” talebinde bulununca, oradakiler onu Resulullah’a (asm) götürdüler. Kadın Resulullah’ı (asm) görünce: “Sen sağ olduktan sonra her musibet bana hafif gelir.” dedi. (Beyhaki)
Ashab-ı Güzin (ra) Resulullah’ın (asm) mutluluğunu kendi mutluluklarına tercih ederdi
Hz. Ebu Bekir’in (ra) babası Ebu Kuhafe biat etmek üzere elini Hz. Peygamber’e uzattığı zaman Hz. Ebubekir ağladı. Hz. Peygamber (asm):
“Seni ağlatan nedir?” diye sordu. Hz. Ebubekir (ra):
“Senin amcan Ebu Talib’in eli, babamın elinin yerinde olsaydı, Senin gözünün onunla aydın olması benim gözümün aydın olmasından bana daha sevimli gelirdi.” dedi. (Ebu Ya’la)
Hz. Ömer Peygamber’in (asm) amcası Abbas’a (ra):
“Müslüman ol! Allah’a yemin ederim ki, senin Müslüman olman babam Hattab’ın Müslüman olmasından daha sevimli gelir bana. Çünkü Hz. Peygamber senin Müslüman olmanı istiyor ve böylece sana bir sebkat da olur.” dedi. (Kenzu’l Ummal) Kaynak: https://www.sorusorcevapbul.com - Ashabın (ra) Peygamberimiz’e (asm) olan muhabbetleri
hatice kübra "11.1.2014 23:59" tarihinde demiş ki:
maşallah çok güzel bir site ellerinize sağlık her bu siteyi açtığımda kardeşlerimle iftihar ediyorum cenab ı hak güç kuvvet versin böyle osmanlıca sitelerin sayısını ziyadeleştirsin