" Zekat "
Henüz yorum yapılmamış.
Zekatı eda etmemek kişiyi hangi cezalara müstehak eder?
Zekat borcunu ödemeyen kişi, kendisini hangi mücazatlara müstehak eder? Zekata lakayt kalmanın uhrevi cezası nasıldır?
Cevap:
Zekatını eda etmeyen kişiler Resulullah’ın (asm) şefaatinden mahrum kalırlar
"Biriniz kıyamet gününde koyun sırtında meleyerek gelecek ve (şefaat dilemek için) bana:
“Ey Muhammed!” diye seslenecek. Ben ise ona:
“Ben (zamanında) tebliğ ettim; artık senin için bir şey yapamam.” diyeceğim. Yine biriniz kıyamette bağıran deveyi sırtına yüklenmiş bir halde gelecek ve bana:
“Ey Muhammed!” diye seslenecek. Ben de ona şöyle diyeceğim:
“Ben tebliğ ettim; artık senin için bir şey yapamam, sen kendine yapacağını yaptın.” (Cem'u'l-Fevaid)
Zekat borcunu ödemeyenler hulefanın savaştığı insanların konumuna düşerler
Ebu Hureyre'den (ra):
Allah Resulü (asm), vefat edip Ebu Bekir (ra) halife olduğu zaman, Araplardan inkar edip kafir olanlar oldu. Ömer (ra) dedi ki:
"Bu insanlarla nasıl savaşırsın?” Allah Resulü (asm) şöyle buyurmuştur:
"İnsanlar "Lâ ilahe illallah" deyinceye kadar onlarla savaşmakla emrolundum. Kim "Lâ ilahe illallah" derse, canını ve malını benden korumuş olur. Ancak (kanının dökülmesini) hak ederse başka. (Gizli günahlarının) hesapları Allah'a aittir."
Bunun üzerine Ebu Bekir (ra) şu cevabı verdi:
"Vallahi namazla zekat arasını ayıranlara karşı mutlaka savaşırım. Çünkü zekat malın hakkıdır. Vallahi Allah Resulü (asm) zamanında ona zekat olarak vermiş oldukları dişi keçiyi bana (zekat olarak) vermemeye yeltenirlerse, bu zekata engel olmak suçundan dolayı onlarla savaşırım."
Sonradan Ömer (ra) dedi ki:
"Vallahi onlarla savaşılması hususundaki hüküm, Allah'ın (cc) Ebu Bekir'in (ra) gönlünü açmasından dolayıdır. Ben bu sayede onlarla savaşmanın hak olduğunu öğrendim." (Buhari, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi)
Zekatı ödemeyen kişiler zekatını ödemediği malı ile ahirette karşılaşacaktır
"Kimin malı olup da onun zekatını vermezse o mal, kıyamet günü sahibi için dazlak başlı ve iki gözü arasında kara bir nokta bulunan büyük bir ejderha şeklinde gelip boynuna dolanacak ve onu iki dudağı ile yakalayacak. Sonra şöyle diyecek:
“İşte ben senin o biriktirip de zekatını vermediğin malınım."
"Allah'ın bol nimetlerinden verdiklerinde cimrilik edenler, sakın bunun kendileri için hayırlı olduğunu sanmasınlar. Bilakis bu onların kötülüğünedir. Cimrilik yaptıkları şey kıyamet günü boyunlarına dolanacaktır." (Al-i İmran, 180)" (Cem'u'l-Fevaid)
Zekatını ödemekten kaçınan kişiler malının daha ziyadesinden mahrum kalırlar
"Kim malının zekatını ecrini bekleyerek verirse, ecrini alır. Kim vermezse ben ondan (zorla) alırım. Bu defa malının yarısı borçlardan bir borç (gibi) olmuş olur. Ey Rabbimiz! Muhammed ailesine ondan (zekat malından) bir şey yoktur." (Cem'u'l-Fevaid)
Zekat borcunu ödemeyen kişiler ahirette fakirlerin şikayeti ile karşılaşırlar
"Kıyamet gününde fakirlerden dolayı zenginlerin vay haline! Çünkü onlar şöyle diyeceklerdir:
“Ey Rabbimiz! Bu zenginler bize haksızlık ettiler. Senin bizim için onlara farz kıldığın hakkımızı vermediler.” Allah Teala da şöyle diyecektir:
“İzzetim ve celalim hakkı için, sizi yaklaştıracağım, onları uzaklaştıracağım.”
Allah Resulü (asm) daha sonra şu ayeti okudu:
“Onların mallarında sâil ve yoksul için belirli bir hak vardır.” (Mearic, 25-25) (Taberani)
Zekatı ödememek malların telef olmasına sebebiyet verir
"Zekatın verilmemesi, karada ve denizde malların telefine sebep olur." (Taberani)
Zekatı eda etmemek malda bereketsizliğe vesiledir
"Herhangi bir kavim zekat vermezse mutlaka Allah onlara kıtlık verir." (Taberani)
Zekatı ödenmeyen mal ahirette sahibine ceza vesilesi olur
“Zekatını ödemeyen herkesin (zekata tabi) malı kıyamet günü kendisi (ni tazib etmek) için erkek bir kel yılan şekline konularak boynunun gerdanlığı olur.” buyurdu. Sonra Resulullah (asm) bize Allah Teala’nın (cc) kitabından bunu tasdik edici:
“Allah'ın, kereminden verdiği servette cimrilik edenler, sakın bu cimriliğin kendileri için hayırlı olduğunu sanmasınlar. Bilakis bu, onlar için şerdir. Cimrilik ettikleri şey, kıyamet günü onların boyunlarına dolanacaktır. Göklerin ve yerin mirası Allah'ındır. Allah yaptıklarınızdan haberdardır.” (Al-i İmran, 180) ayetini okudu." (Sünen-i İbni Mace)
Zekata lakayt kalanlar kendilerini acı bir cezaya müstehak ederler
Ebu Hureyre'den (ra):
Allah Resulü (asm) buyurdu:
"Altın ve gümüşü bulunup da onun zekat hakkını vermeyen kimse için kıyamet gününde ateşten levhalar hazırlanır ve zekatını vermedikleri o altınla gümüş üzerinde kızartılıp onun yanı, alnı ve arkası dağlanır. Bu levhalar soğudukça, miktarı elli bin sene olan bir günde tekrar (kızdırılarak) iade edilir. Kullar arasındaki mahkeme bitinceye dek bu böyle devam eder. Sonra ya cennete gider, ya da cehenneme." Denildi ki:
"Ey Allah'ın Resulü! Ya deve (sahibi)?"
"Zekat hakkını vermeyen ki su başına geldiklerinde sağılıp muhtaçlara vermek de bu haklardandır. Deve sahibi için kıyamet gününde büyük ve açık bir yer tayin edilir. Develerden tek bir yavru bile hariç kalmamak üzere sahibini ayaklarıyla ezer, dişleriyle ısırırlar. Deve sürüsünün baş tarafı onu çiğneyip geçtikçe, son tarafı tekrar çiğnemeye devam eder. Bu durum, miktarı elli bin sene olan bir günde kullar arasındaki mahkeme bitinceye kadar böyle devam eder. Ondan sonra ya cennete gidecek ya da cehenneme."
Denildi ki:
"Ey Allah'ın Resulü! Ya sığır ile koyunların sahibi!"
"Onlar da öyle. Hakkı verilmeyen bu hayvanlara kıyamet gününde geniş ve büyük bir yer hazırlanacak. Boynuzlu, boynuzsuz, sakat ve sağlam hiçbir sığır ve koyun kalmayacak; hemen hepsi boynuzları ile onu (zekatını vermeyeni) sürecek ve ayakları ile çiğneyeceklerdir. Bin sene gibi olan bir günde (bu hayvanların) ilk kafilesi gelip geçtiğinde diğer kafileler ardından gelip aynı şeyi yapacaklardır. Bu azap, kullar arasındaki mahkeme görülünceye dek böyle sürecektir. Ondan sonra yolu ya cennete, ya da cehenneme gidecek¬tir."
"Ya atlar?"
"Atlar üç kısımdır:
Kişi için ecre vesile olan at; kişi için setre (günahlarını örtmeye) vesile olan at ve vizr (günah)a sürükleyen at.
“Ecir” vesilesi olan ata gelince bu, Allah yoluna vakfedilen attır. Kişi o atı çayırlıklarda ve otlaklarda besler. Bakımını gayet güzel yapar. O müddet zarfında ona yedirdiği ve içir-diklerinin karşılığında birçok ecir alır. Yayladan veya çayırdan alınıp da bir yere götürülmeye başladığı zaman, adımları ve tersleri (pislikleri) artık birer sevap vesilesi olur. Hatta bir nehirden geçip su içse, sahibi sulamak istemediği halde, yine de onun için bir sevap vesilesi olur. İşte böyle bir at onu için bütünüyle bir mükafat vesilesidir.
“Setr” vesilesi olan ata gelince; Allah yolunda vakfedilmemiş, sadece ihtiyaç için beslenmiş ve sırtında boynunda Allah'ın hakkı olduğunu unutmadığı attır. İşte böyle bir at onun için bir setr (günah örtme) vesilesi olur.
Günaha sürükleyen ata gelince: Mesela: insanın bir atı vardır, ona sırf gösteriş, övünme, böbürlenme ehline karşı üstünlük taslamak için bakmıştır; işte bu takdirde o at, günaha vesile olur."
Allah Resulü'ne (asm) merkepler hakkında sormuşlar. Karşılık olarak şu cevabı vermiş:
"O hususta (muayyen bir hüküm inmemiştir, bunun yanı sıra) bana şu cami ve eşsiz olan ayetten başkası inmemiştir:
«Her kim zerre miktarı hayır yaparsa onun karşılığını görür; her kim zerre miktarı şer işlerse onun karşılığını görür.» (Zilzal, 8)" (Müslim, Buhari, Ebu Davud, Tirmizi) Kaynak: https://www.sorusorcevapbul.com - Zekatı eda etmemek kişiyi hangi cezalara müstehak eder?