" Muhtelif "
Henüz yorum yapılmamış.
Namahrem kadınlarla sohbet etmek günah mıdır?
Selamun aleykum hocam aklıma takılan bir mevzu var Efendimiz(sav) namahrem bayanlarla ne derece muhabbet ederdi? Perde ile mi yoksa direk yüzyüze mi? Bize verilen ruhsat nedir?
Cevap:
Aleykumselam Değerli Kardeşimiz;
Namahrem kadınlarla olan münasebetlerde bazı ölçüler belirlenmiştir. Kur'ân ayetlerinden ve Efendimiz'in (asm) hayat tarzından bu ölçüleri anlamamız mümkündür. Şöyle ki;
Hicab ayeti adı verilen, “Onlardan (peygamberin zevcelerinden) bir şey istediğiniz zaman, artık kendilerinden bir perde arkasından isteyin! Bu, hem sizin kalbleriniz için, hem de onların kalbleri için daha temizdir.” (Ahzab Suresi 53) ayeti ile namahrem kadın ve erkeklerin bir arada perde bulunmaksızın oturmaları, görüşmeleri yasaklanmıştır.
Bu ayet hakkında Elmalılı Tefsirinde şu ifadeler yer alır:
“Gerekli bir şey soracağınız veya isteyeceğiniz zaman artık onlara bir "hicab", yani görülmelerine engel bir perde, bir siper arkasından sorun. Bundan böyle "harem" (haremlik selamlık uygulaması), farz kılınmıştır.”
Bu ayet hakkında Ahkam Tefsirinde şu ifadeler yer alır:
“Âyet-i kerime her ne kadar Resulullah (sav)'in zevceleri hakkında nazil olmuşsa da hükmü bütün mümin kadınları içine atmaktadır. Zira o hükümler İçtimaî ahlak kuralları ve İlahî irşad yollarıdır ki, bunlarda bütün halk eşittirler.
Yabancı kadın ve erkeklerin bir arada bulunmaması, yabancı bir kadından bir şey isteneceği zaman perde arkasından İstenmesi yalnız Resulullah (sav)'in zevcelerine mahsus değil, bütün mümin kadınlara ait umumi bir hükümdür.
Resulullah (sav)'in zevceleri müminlerin anneleri olduğu halde yabancı erkeklerle bir arada bulunmamaları, onlardan bir şey isteneceği zaman perde arkasından istenmesi, diğer mümin kadınların da yabancı erkeklerle bir arada bulunmalarının, onlarla konuşmalarının caiz olmadığına delalet eder.
Çünkü her zaman ve yerde ahlakî fitne kadınlarla erkeklerin İslâmî kurallar dışında bir arada bulunmalarından, konuşmalarından doğmaktadır.” (Es-Sabunî, Ahkam Tefsiri)
Kadınlara vaaz vermek caizdir
“Hz. Cabir (ra) anlatıyor: “Resulüllah (asm) ile birlikte bayrama katıldım. Efendimiz hutbeden önce, ezansız ve ikametsiz namaz kıldırdı. Sonra Bilal’e (ra) dayanarak kalktı. Allah’tan korkmayı emretti ve O’na itaate teşvik etti. İnsanlara vaaz edip (ölümü, ahreti, cenneti, cehennemi) hatırlattı.
Sonra kadınlar bölümüne geçti. Onlara da aynı şekilde vaaz etti, hatırlatmalarda bulundu ve:
“Allah için tasadduk edin…” (Buhari, Müslim, Ebu Davud, Nesai)
Alimlerin hadisten çıkarmış oldukları hükümlerden bazıları şunlardır:
*Kadınlara vaaz etmek, onlara dinin ahkamını öğretmek, vazifelerini hatırlatmak müstehabtır.
*Kadınların talimi için ayrı bir gün, ayrı bir zaman ayırmak, müstakil bir mecliste onlara hitab etmek de müstehabtır, yeter ki fitne ve fesaddan emin olunsun.
Hadisten erkek hocanın bayanlara vaaz verebileceği anlaşılmaktadır.
Bazı alimler, kadınların şehvetle olmadığı takdirde erkeklere bakmasının haram olmadığını söylemiştir. (Kütüb-i Sitte)
Şu'be, Eyyûb'dan tahdîs etti. Eyyûb: Ben Atâ'dan işittim, dedi. Ata: Ben îbn Abbâs'tan işittim, dedi. ibn Abbâs (ra): Ben Peygamber (asm) üzerine şehâdet ediyorum, dedi. Yâhud Ata da: Ben ibn Abbâs üzerine şehâdet ediyorum, demiştir:
Rasûlullah (mescidde va'z ettikten sonra) kadınlara duyuramadım zannıyle yanında Bilâl olduğu hâlde (erkek saflarından) çıktı. Kadınlara va'z ederek onlara sadaka vermeyi emretti. (Sözleri o kadar te'sîr etti ki) kadınların kimi (kulaklarındaki) küpeyi, kimi (parmağındaki) yüzüğü çıkarıp atmağa başladılar. Bilâl de onları eteği içine topluyordu.
Hadîsin başlığa uygunluğu açıktır. Bununla kadınlara va'z vermenin, onlara âhireti ve islâm hükümlerini hatırlatmanın, sadaka vermeye teşvîk etmenin müstehâblığı sabit oluyor. (Buhari)
Ebu Said (ra) anlatıyor: "Kadınlar Resûlullah'a (asm) dediler ki:
"Ey Allah'ın Resulü! Sizden (istifade hususunda) erkekler bize galip çıktı (yeterince sizi dinleyemiyoruz). Bize müstakil bir gün ayırsanız!"
Resûlullah (asm) bunun üzerine onlara bir gün verdi. O günde onlara vaaz u nasihat etti, bazı emirlerde bulundu…” (Buharî, Müslim)
Dinen birbirlerine yabancı olan erkekle kadın kapalı bir mekânda yalnız başlarına kalmamalıdır
Gözün haramdan korunması farzdır. Buna erkekler gibi kadınların da dikkat etmesi gerekir. Yabancı bir kimse ile karşılaşma, konuşma ve muhatap olma durumunda bakışların kontrol altında tutulması gerekir. Bir mümin, hiçbir mazeret yokken karşı cinsin yasaklanan yerlerine bakamaz ve bakışını ihtiyar dışında uzatamaz.
Kadın örtü içinde de olsa, yabancı bir erkekle göz göze geldiğinde gözlerini edeple çevirmelidir. Bu erkekler için de böyledir. Bir zaruret yokken bakışlarını devam ettirmemeli; karşı tarafa dikkatli, kasıtlı ve alımlı bakmamalıdır. (Aile İlmihali)
“(Ey Resûlüm!) Mü’min erkeklere söyle; gözlerini (haramdan) sakınsınlar ve ırzlarını korusunlar! Bu, onlar için daha temizdir. Şübhesiz ki Allah, (onların) yapmakta oldukları şeylerden hakkıyla haberdardır.” (Nur, 30)
Halvet yani birbirlerinin mahremi olmayan bir kadınla bir erkeğin baş başa kalmaları ise, haramlığı kesin olan daha kötü bir davranıştır. “Peygamberimiz böyle zamanlarda üçüncü kişinin mutlaka şeytan olacağını söylemiş ve inananların bundan sakınmalarını emretmiştir.” (Tirmizi)
Ancak göz önünde bulundurulması gerekir ki Peygamber Efendimiz’in (asm) zamanındaki hanımların tesettürüyle bu zamandaki bayanların giyim tarzı arasında çok fark vardır.
Bu tarz hizmetler yapılırken konuşmacı ile dinleyici hanımların çok yakın mesafede yüz yüze gelmesi uygun değildir. Çünkü bu durumda bakışları kontrol etmek daha zor olacaktır. Bunun için geniş ve müsait mekanları tercih edip mahzurlu hallere yol açıcı hareketlere engel olunmalıdır.
Karşı cinsle iletişim kurmak caiz midir? sorusunun cevabı için tıklayınız.
Zaruret halindeki iletişimlerde erkek ve kadının uyması gereken hususlar vardır
Bir kadının bir erkekle iletişim kurması zaruret ise (alış-veriş esnasında vb.) hem kadının hem erkeğin gerek tesettür gerekse davranış biçimi konusunda dikkat etmesi gereken kurallar vardır. Bu kurallara uyulmadığı taktirde birbirine meyilli yaratılmış olan kadın ve erkeğin arasında fitnenin çıkması kaçınılmaz olur.
İslâm'ın ana kaynağı Kur'ân-ı Kerim, toplumlarda çıkabilecek fitnenin yolunu kesmek, sosyal düzeni sarsıcı hareketlere engel olmak için İslâm dini kadınlara bakma konusunda birtakım ölçüler ortaya koymuştur.
Bu konuyla ilgili olarak Kur'an-ı Kerim'in Nur sûresinde, bazı önemli uyarılarda bulunulmuştur.
Erkeklerin kadınlara bakması hususunda:
“(Ey Resûlüm!) Mü’min erkeklere söyle; gözlerini (haramdan) sakınsınlar ve ırzlarını korusunlar! Bu, onlar için daha temizdir. Şübhesiz ki Allah, (onların) yapmakta oldukları şeylerden hakkıyla haberdardır.” (Nur, 30)
Erkeklerin mahrem olmayan kadınlara bakmasında ihtilaf vardır. Şafi ve Hanbelilere göre erkeklerin yabancı kadınların yüz ve ellerine bakması gibi haramdır. Bakışın şehvetli veya şehvetsiz olması arasında fark yoktur.
Hanefi mezhebine göre ise erkeklerin yabancı kadınların el ve yüzlerine şehvetsiz olarak bakması caizdir. Ancak şehvet ile olursa Hanefilere göre de el ve yüzlere bakmak haramdır. (Halil Günenç, Günümüz Meselelerine Fetvalar)
Bir Müslüman’ın şehvetle bakabileceği kadın sadece kendi hanımıdır. Hanımı dışında hiçbir kadına şehvet nazarıyla bakması câiz değildir. Şehvetle bakmada ölçü, bir kadına devamlı bakmaktır. Bir insanın çarşı pazarda yürürken hiçbir kadını görmeden, yolda gözü kapalı veya başı eğik bir şekilde yürümesi mümkün değildir. Karşısındakini görecek, ancak bir hanım ise sürekli gözleri onda olmayacak; yoksa bakışı devam ettirmek yasak sınırına girmiş olmak demektir. Bu konuda Hz. Peygamber’in (asm) Hz. Ali'ye (ra) ikazı şöyledir:
"Ali! Arka arkaya bakma; birinci bakış hakkın ise de, ikinci bakma hakkın yoktur." (Tirmizî)
Allah'a emanet olunuz. Kaynak: https://www.sorusorcevapbul.com - Namahrem kadınlarla sohbet etmek günah mıdır?