" Muhtelif "
Henüz yorum yapılmamış.
İslam dini haram yiyecekleri yemeyi nasıl değerlendirmiştir?
Haram yiyecekleri yemenin dinen hükümleri nelerdir? Satılan ürünler için nasıl hareket etmeliyiz? Kimyasal değişime uğrayan katkılar yenilebilir mi? Haram yiyen kimsenin 40 gün ibadeti kabul olmaz mı?
Cevap:
Cenab-ı Hak ayet-i kerimelerde haram yemenin hükmünü bildirmiştir
“Ey peygamberler! Temiz (helâl) şeylerden yiyin ve sâlih amel işleyin! Şübhesiz ki ben, ne yaparsanız hakkıyla bilenim.” (Mü’minun, 51)
“Ey îmân edenler! Sizi rızıklandırdığımız şeylerin temiz olanlarından yiyin ve eğer sâdece O’na kulluk ediyorsanız, Allah’a şükredin!” (Bakara, 172)
“(O,) size ancak ölüyü (usûlünce kesilmeden veya avlanmadan ölen hayvanı), (akan) kanı, domuz etini ve kendisi Allah’dan başkası için kesilen (hayvanın etin)i haram kılmıştır. Fakat (başkasının hakkına) tecavüz edici olmadan ve haddi (zarûret mikdârını) aşıcı olmadan kim (bunlardan ölmeyecek kadar yemeye) mecbur kalırsa, artık ona bir günah yoktur. Şübhesiz ki Allah, Gafûr (çok bağışlayan)dır, Rahîm (çok merhamet eden)dir.” (Bakara, 173)
“Size ve yolculara bir fayda olmak üzere, deniz avı ve onu yemek sizin için helâl kılındı. Kara avı ise, ihramlı olduğunuz müddetçe size haram kılındı! O hâlde huzûruna toplanacağınız Allah’dan sakının!” (Maide, 96)
“(Ey Muhammed!) De ki: “bana vahyolunanda, leş, akıtılmış kan, domuz eti,-ki pistir- ve günah işlenerek Allah’tan başkası adına kesilen hayvandan başkasını yemenin haram olduğuna dair bir emir bulamıyorum. Fakat darda kalan,- başkasının payına el uzatmamak ve zaruret miktarını aşmamak üzere- bunlardan da yiyebilir. Doğrusu rabbin bağışlar ve merhamet eder.” (Enam, 145)
Cenab-ı Hak bu ayeti kerimelerde haram olan yiyecekleri zikretmiş ve nelerden kaçınmamız gerektiğini bildirmiştir.
Şüpheli şeyler harama ulaştıran yollardır
“Helal açıktır. Haram da açıktır, aralarında şüpheli şeyler vardır. Şüpheliyi bırakan elbet haramı bırakır, şüpheliye cesaret eden harama yaklaşmış olur. Haramlar, günahlar Allah'ın korusu, yasak yeridir. Burada yani yasak bölge yakınında koyun güden çoban yasağa yaklaşmış olur ki, içine girmesi muhtemeldir.” (Buhari)
Dini korumak şüpheli şeylerden kaçınmakla olur
Peygamberimiz (asm) bir Hadis-i Şeriflerinde söyle buyurmuştur:
“Helâller bellidir, haramlar bellidir. İkisinin arasında müstebihât (haram olup olmadığı belli olmayanlar) vardır. Bunları insanların çoğu bilmez. Kim şüpheli şeylerden kaçınırsa, ırzını ve dinini korumuş olur. Kim de şüpheli şeylere dalarsa, harama düşmüş olur...” (Muhtâru’l-Ehâdis)
Ülkemizde satılan yiyeceklerin bir kısmı şüpheli sınıfına girer
Her ne kadar bir kısım kimseler değişime uğramış katkı maddelerinin yenilebilir olduğunu söylemekte iseler de bu gıdalar “şüpheli gıda” sınıfına girmektedir. Hatta bir kısım gıda uzmanları bu tarz gıdaların hiçbir şekilde caiz olamayacağını söylemektedirler.
Kimyasal değişikliğe uğramış haram ya da şüpheli maddelerden üretilen katkı maddelerini içeren ürünler yine haram ya da şüpheli hükmünü korumaktadır.
Prof. Dr. Ahmet Akgündüz “Helal Gıda Konferansı”nda değişime uğramış katkı maddelerine dair şu konuşmayı kaydetmiştir:
“Mesela; Jelatin şu anda neredeyse güzel görünen bütün gıdalara girmiş durumdadır. (şekerlemeler, tatlılar, çikolatalar, pastalar vs)
Jelatin tabi olarak bulunan bir protein değildir. Bazı lifli proteinlerden yapılıyor ki; bunun ana maddesi temel olarak hayvan derisi, kemik, sinirler ve bağ dokudur.
Jelatinin elde edilebilmesi için çok ciddi işlemler yapılmaktadır. Bunu bilim adamları incelemiş ve yaklaşık on tane prosesten geçtiğini görmüşlerdir.
Jelatinin ham maddesi genelde domuz ve dana derisi yahut kemiktir.
Helal bir kaynaktan elde edildiği sürece jelatin caizdir.
Eğer haram ve şüpheli bir kaynaktan elde ediliyorsa haram mütalaa edilecektir.
Yukarıda zikredilen bütün değişikliklere rağmen “on prosesten de geçse jelatin bütün kimyasal işlemlere rağmen ana özelliğini ve kimyasal dengesini korumaktadır.”
İslam hukukunda özellikle Hanefi mezhebinde öngörülen “tebdilül mahiyyat” yani mahiyetlerin kimyasal bir kısım işlemlerle değiştirilmesiyle helal olma kapısının açılması jelatin için söz konusu değildir.”
Jelatin gibi yediğimiz gıdaların içinde bulunan bir çok madde de yine şüpheli gıda sınıfına girmektedir.
Şüpheli gıdalar; haram ya da helal olduğu belli olmayanlardır. Kırk gün şüpheli şeylerden yiyen kimsenin kalbinin kararacağı Peygamber Efendimiz’in (asm) hadis-i şeriflerinde bildirilmiştir. İbadetteki lezzet almak şurada dursun yük olarak görmeye başlar.
Şüpheli şeylerden sakınmak öncelikle Cenab-ı Hakk’ın ve Peygamberimiz’in bizlere emir ve tavsiyesidir. Ve şüpheli şeylere azami derecede dikkat etmek her Müslüman’ın vazifesidir. Fakat bazı şeyler vardır ki, hem imkân hem de vücudun ihtiyacı bakımından zaruri ihtiyaç derecesine girer.
“Zaruretler yasakları mübah kılar” (Mecelle-i Ahkâm-ı Adliye 21. Maddesi) hükmünce de zaruri olan şeyler hususunda İslamiyet kolaylık sağlamaktadır.
Ahir zaman olması dolayısıyla günümüzde helal-haram hususunda ciddi bir sıkıntı yaşanmaktadır. Hususen helal gıda meselesindeki hassasiyete gerektiği gibi dikkat edilemeyişi hakiki bir Müslüman için yeterince üzüntü vericidir. Öyle ki neyin içinde ne var (sadece takva noktasında değil, sağlık açısından da) gerçek manada bilinememektedir. Buna göre, keyfi yenilecek gıdalardan kaçınılması din ve iman adına bir gereklilik olduğu gibi ihtiyaç olan gıdaların yenilmesi işin zaruret kısmına girdiği görülmektedir.
Haram ve şüpheli şeyler yemek, ibadetin makbuliyetine engeldir
Bir Müslüman yediği gıdaların maddi temizliğine dikkat ettiği gibi, manevi temizliğine de dikkat etmelidir. Manevi temizlik haram ve şüpheli şeylerden kaçınmakla olur. Çünkü bunlar insanın yaptığı ibadetin makbuliyetine büyük bir engeldir.
“Namaz kılmaktan yay gibi, oruç tutmaktan çöp gibi kalsanız da, haram ve şüpheli şeylerden kaçınmazsanız, Allah o ibadetleri kabul etmez.” (Abdullah bin Ömer)
“Ey insanlar! Yeryüzünde bulunanlardan helal ve temiz olanlarını yiyin” (Bakara, 168) ayeti Resulullah’ın (asm) yanında okununca Sa’d bin Ebi Vakkas ayağa kalktı ve:
“Ya Resulallah Allah'a beni duası makbul kimse yapması için dua et” dedi. Bunun üzerine Resulullah (asm): “Ya Sa’d! Helal ye duan makbul olur. Muhammed’i kudret ve iradesiyle yaşatan Allah'a (cc) yemin ederim ki, midesine haram bir lokma indiren kulun kırk gün hiçbir ameli kabul edilmez. Bünyesi haramla beslenen bir kula en layık olan şey cehennemdir.” buyurdu. (Taberani)
“Midesinde haram lokma olan kimsenin ibadetlerini Allah kabul etmez.” (Abdullah bin Abbas)
Midesine haram bir lokma indiren kulun kırk gün hiçbir ameli kabul edilmez
Peygamber Efendimiz (asm) haram yiyen kişinin 40 gün ibadetlerinin kabul olmadığını hadis-i şerifte bildirmiştir:
“…Muhammed’i kudret ve iradesiyle yaşatan Allah'a (cc) yemin ederim ki, midesine
haram bir lokma indiren kulun kırk gün hiçbir ameli kabul edilmez…” (Taberani)
Kırk gün şüpheli lokma yiyenin kalbi kararır ve lekelenir. (İmâm-ı Gazâlî)
Ebû Bekr (ra) buyurdu ki: "Biz, harama düşme korkusundan yetmiş helâli terk ederdik." (İbn-i Âbidîn)
Hz. Ebu Bekir (r.a.), bir gün kölesinin getirdiği sütü içtikten sonra kölesine, “Bunu nereden aldın?”, diye sordu. Köle “Kehanette bulundum, karşılık olarak bunu aldım.” dedi.
Bunun üzerine Hz. Ebu Bekir, içtiği sütü midesinden istifra ederek çıkardı. Sonra: “Allah’ım! Midemde kalıp damarlarıma karışan kısmından sana sığınırım.”, dedi. (İhyayı Ulum’id-Din)
Kemale ermek, helal ve harama dikkat etmekle mümkündür
“Kemale erenler, ancak midelerine girenlere dikkat etmekle kemale ermişlerdir.” (İbrahim Edhem ra)
“Bir kul günâha girerim korkusuyla, yapılması sakıncalı olmayan bâzı şeylerden bile uzak durmadıkça, müttakîler derecesine çıkamaz.” (Tirmizî) Kaynak: https://www.sorusorcevapbul.com - İslam dini haram yiyecekleri yemeyi nasıl değerlendirmiştir?